Bülent Tanör için…
Erdoğan Teziç
Bülent Tanör, kelimenin tam anlamı ile aramızdan « zamansız » ayrıldı. Meslek hayatının zor günlerinde olduğu gibi, rahatsızlığı döneminde de, kendisine karşı yapılan yersiz davranışlara direnebilme gücünü eksiltmedi. Günlük yaşayışında ve çalışmalarında da hiç bir mazeretin arkasına sığınmadı. Hangi koşulda olursa olsun, belirlediği hedeflere ulaşmadaki kararlılığı ile etrafındakilere de örnekti. Davranışları ve kendini ifade biçimi ile bir topluluk içinde hemen ilgi odağı olurdu.
Bir hukukçuydu
Bülent Tanör; ama onun Anayasa hukukçusu olarak kullandığı yöntemler, uğraş alanının özellikleriyle de örtüşmekteydi. Şöyle ki, bir hukukçu olarak, öncelikle yürürlükteki kuralları açıklamak, yorumlamak, bunları olaylarla karşılaştırıp aralarında bağlantı kurarak, mahkeme kararlarını (içtihatları) da dikkate almak suretiyle hukuki yöntemi hiç ihmal etmedi. Bu açıdan, « Siyasi Düşünce Hürriyeti ve 1961 Anayasası », « Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu » ile TÜSİAD’a hazırlamış olduğu « Türkiye’de Demokratikleşme Perspektifleri » başlıklı çalışmaları ve nihayet « 1982 Anayasasına göre Türk Anayasa Hukuku » (N. Yüzbaşıoğlu ile ortaklaşa) kitapları yönteminin belirgin örnekleridir.
Anayasa Hukukumuza önemli katkıları olan « Osmanlı- Türk Anayasal Gelişmeleri » ile « Türkiye’de Kongre İktidarları » başlıklı yayınlarında, ülkemizdeki anayasacılık hareketlerini incelerken, tarihi ve siyasi olguları esas alarak, siyaset bilimi yöntemi ile genel sonuçlara ulaşmıştır. « Türkiye’de Kongre İktidarları » kitabı, bağımsızlık savaşı sonrasında yeni kurulan « Ulus-Devlet »’in, ya da Mustafa Kemal’in « en büyük eserim » dediği Cumhuriyetimizin, demokratik bir süreçte kurulup kurulmadığı tartışmalarına da önemli ölçüde açıklık getirmektedir.
İnsanı insan yapan değerlerle donanmıştı
Bülent Tanör. Çok yönlü ve renkli kişiliği ile de adını unutturmayacak seçkin biriydi. Üniversite camiasının aralarından ayrılan meslekdaşlarına vefa duygularının bir ifadesi olarak « Armağan » diye adlandırılan kitap çıkarmaları, o kimseyi bir anlamda ölümsüzleştirmektedir.
Bülent Tanör bunu ziyadesiyle hak edenlerdendir. Bu vesile ile « Armağan »’a katkıda bulunanlara, hazırlanmasında ve yayımında emeği geçenlere şükranlarımı sunarım.
Bülent’i her gün artan bir hasretle anıyorum.
Öğretim üyesi, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı